Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'a verdiği PKK/PYD raporu, Türkiye ve Avrupa'yı bekleyen yeni terör dalgasının boyutlarını ortaya koydu. Raporda PKK içindeki 500'e yakın Alman ve İspanyol anarşist ve sosyalist teröristin Suriye'deki savaş bitince ülkelerine dönmek yerine Türkiye'de sosyalist bir yönetim için terör üreteceği ve AB ile ABD'yi de hedef alacağı vurgulandı.
ULUS AŞIRI TERÖR
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi'nde (UTGAM) görevli Doç. Dr. Bayram Ali Soner, Yrd. Doç. Dr. Ömer Aslan ve Arş. Gör. Hakan Kıyıcı'nın hazırladığı "PKK'nın Bölgesel Terör Ağı Yapılanması" raporu, Mardin'de düzenlenen çalıştayla açıklandı.
PKK'nın 2002'den itibaren yeni bir terör ağı yapılanması stratejisi izlediği kaydedilen raporda, PKK'nın KCK adıyla oluşturduğu terör ağının Suriye'de PYD, İran'da Kürdistan Hür Yaşam Partisini (PJAK) ve Irak'ta Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi'ni (PCDK) koordine eden 'şemsiye yapı' olduğu bilgisi verildi. PYD'nin Suriye'de PKK'nın ismini kullanmadan PKK'nın kadrolarını, militanlarını, ideolojisini ve hedeflerini benimsediği üzerinde durulan raporda çok sayıda irili ufaklı marjinal sol terör örgütlerinin de terör ağına katıldığı anlatıldı.
Raporda şunlar vurgulandı:
"Batı, PKK'nın bölgesel terör ağında bulunan gruplara ekonomik, diplomatik ve askerî yardım yaptığında, bu yardım doğrudan 'anarko-sosyalistlere', 'marksistlere' verilen aktif ve tehlikeli desteğe de dönüşmektedir. Batılı anarko- sosyalistlerin ve farklı çizgilerden sosyalistlerin katılımının da PKK'nın Türkiye ve Ortadoğu'nun ötesine geçen ulusaşırı hırslarını büyütmektedir. Buna ek olarak, şu an PKK/PYD saflarında savaşan fakat silahlı eğitimleri, şiddet deneyimleri, suç bağlantıları ve radikal fikirleriyle Batı'ya er ya da geç dönecek olan birçok Markist ve anarşist devrimci bulunmaktadır. PKK'nın bölgesel terör ağı yapılanmasına yönelik Batı desteği YPG'ye katılan Marksist, komünist, anarşist ve anarko-sosyalist batılı yabancı savaşçılar olması vesilesiyle de yeni ulusaşırı suç ve terör bağlarının kurulmasına yol açmaktadır... Batı ve önde gelen Avrupa ülkeleri, böyle yaparak, PKK'nın ağını mümkün olduğunca geniş bir yelpazede genişletmesi riskini ortaya çıkarmaktadırlar."
PKK ile Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu'da bir çok terör örgütünün bağlantılarının anlatıldığı raporda ABD'nin YPG'yi hem askeri, ekonomik ve diplomatik olarak doğrudan, hem Amerikan merkezli bazı 'savaş vakıflarıyla' desteklediği anlatıldı.
UZUN VADEDE DÜŞMANLARI ABD
Raporda, PKK'ya destek vermeye devam eden ABD'ye şu kritik uyarı yapıldı: "Hâlihazırda PKK'nın yanında savaşan her çizgiden, sayıları beş yüze yakın anarşistin ve Marksist devrimcilerin er ya da geç muhtemel suç bağlantılarıyla ve kafalarında tehlikeli fikirleriyle Avrupa'ya dönecekleri gerçeğini unutmamak gerekir. YPG bünyesinde DEAŞ'a karşı savaşan Batılı anarko-sosyalistler son olarak Suriye'de, 'Enternasyonalist Özgürlük Taburu'na ek ama şu anda onunla birlikte çalışan 'Enternasyonalist Devrimci Halk Gerilla Güçleri' (International Revolutionary People's Guerilla Forces, IRPGF) isminde bir örgüt kurdular. IRPGF militanları şu an Suriye'de PKK uzantısı YPG bayrağı altında savaşıyor olsalar da 'siyasetimiz ve devrimci mücadelemiz Rojava ile sınırlı değildir' demektedirler. Suriye'deki Apocular ABD'nin çıkarlarının ne olduğunu bilmektedirler ve uzun vadede düşmanları ABD'dir."
ÖNCE TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALACAKLAR
Raporda Avrupa ülkeleride şu ifadelerle uyarıldı: "Yunanistan'a döndüklerinde Suriye'de öğrendikleri şehir savaşını uygulayacaklarını söyleyen ve Avrupa'nın diğer yerlerinde de eylem alanlarını genişletmek isteyen bu tür marjinal terör gruplarına verilen açık destek, orta ve uzun vadede Avrupa güvenliği açısından büyük riskler barındırmaktadır. Suriye'deki anarko-sosyalistlerin de destek belirttiği Yunan anarşist terör örgütü 'Ateş Hücreleri Komplosu' 2017 yılı içerisinde Alman Finans Bakanlığı ve Fransa'da IMF ofisine bombalı saldırıda bulunan ve daha fazla terör eylemi tehdidinde bulunan gruptur. Suriye'nin kuzeyinde YPG/PKK'nın yanında savaşan bu terörist savaşçılardan bir kısmının bile ülkelerine dönmeyerek doğrudan Türkiye'ye karşı savaşmaları ise bir başka krize neden olabilir. Önemli bir kısmı NATO üyesi ülkelerden gelen bu yabancı terörist savaşçıların bir başka NATO üyesi ülkeye karşı savaşan ulusaşırı bir terör örgütünün yanında savaşmaları Batı ittifakı için de bir kriz anlamına gelecektir."
